Aydan Daha Güzel
Câbir ibni Semüre radıyallahu anh şöyle dedi:
“Mehtaplı bir gecede Resûl-i Ekrem Efendimizi kırmızı renkli bir elbise içinde gördüm. Hangisinin daha güzel olduğunu anlamak için bir onun yüzüne bir de Ay’a baktım. Yemin ederim ki, bence onun mübarek yüzü Ay’dan daha güzeldi.”
(Tirmizî, Edeb 47; Dârimî, Mukaddime 10.)
Ondan Daha Güzelini Görmedim
Berâ Âzib radıyallahu anh anlatıyor:www.kitapdepom.com
“Fahr-i Cihan Efendimiz’in mübarek saçı ne çok dalgalı ne de tamamen düzdü. Orta boyluydu. Göğsü ile iki omzunun arası genişçeydi. Gür saçları başından kulak memesine kadar inerdi. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellemi kırmızı renkli bir elbise içinde görmüştüm; ben hayatımda ondan daha güzel bir varlık görmedim.”
(Buhârî, Menâkıb 23; Müslim, Fezâil 91.)
Bu Yüzün Sahibi Yalancı Olamaz
Abdullah b. Selâm radıyallahu anh anlatıyor:
“Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellemin Medine’yi şereflendirdiği gün, insanlar ‘Resûlullah geldi! Resûlullah geldi!” diye ona doğru koşarak gidiyordu. Onu görmek için ben de halkın arasına katıldım. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellemin yüzünü görür görmez, o yüzün sahibinin yalan söylemeyeceğini anladım.”
(Buhârî, Meğâzî 79; Müslim, Tevbe 53.)
Abdullah b. Ömer anlatıyor:
“Ben hayatımda Rasûlullah kadar cesur, onun kadar cömert, onun kadar yiğit, onun kadar aydınlık yüzlü ve güzel birini görmedim.”
(Dârimî, Mukaddime 10.)
Doğan Güneş
Rubeyyi binti Muavviz radıyallahu anha, Ammâr b. Yâsir’in torunu Ubeyde’ye, Efendimizi şöyle anlatıyor:
“Sen onu bir görseydin, doğan güneşi görmüş gibi olurdun!”
(Dârimî, Mukaddime 10, n. 61. )
Onu Gören Bir Ben Kaldım
Tabiîn muhaddislerinden Ebû Mes’ûd Saîd ibni İyâs el-Cüreyrî şöyle dedi:
Ashâb-ı kiramdan Ebü’t-Tufeyl Âmir ibni Vasile el-Leysî radıyallahu anh bir gün: “Şu yeryüzünde, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellemi bizzat gören insanlardan sadece ben kaldım.” dedi. Bunun üzerine ben de ona: “Öyleyse Peygamber Efendimiz i gördüğün gibi bana da anlat, dedim. O da:
“Allah‘ın Elçisi beyaz tenliydi. Mübarek bedeni eşsiz bir güzelliğe sahipti. Ne uzun ne kısa ne zayıf ne de fazla kiloluydu.” dedi.”
(Müslim, Fezâil 98-99; Ebû Dâvûd , Edeb 30.)
Enes b. Mâlik radıyallahu anh anlatıyor:
“Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellemin mübarek saçları kulaklarının yarısına kadar uzanırdı.”
(Müslim, Fezâil 96.)
Nübüvvet Mührü
Câbir ibni Semüre radıyallahu anh anlatıyor:
“Ben, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellemin iki küreği arasındaki peygamberlik mührünü gördüm. Bu mühür güvercin yumurtası büyüklüğünde ve kırmızımsı bir ben idi.” (Tirmizî, Menâkıb 11.)